Tarih: 23 Aralık 2010
Gün: Perşembe
Yer: Cusco
Çalakalem:
Where do hummingbirds sleep at night?
Dün akşam 4,5 saatlik yorucu bir tren yolculuğundan sonra Cusco’ya geri geldik ve temiz otelimize yerleştik. Yorgunluktan ne zaman başımızı yastığa koyduk hatırlayamıyorum ama gece ara ara sağanak yağmurun çatıya vurarak çıkardığı seslerden uyandım. Yine de derin bir uyku uyuyabildim.
Gecelerdir tuhaf rüyalar görüyorum. İki gece kadar önce Simba’yi gördüm, benimle konuşuyordu ama ne dediğini hatırlayamıyorum.
Cusco oldukça serin ama şansımıza bu sabah oldukça güneşliydi. Yeryüzünde bulunduğumuz noktadan dolayı UVA ışınları diğer yerlere nazaran çok daha güçlü, dolayısıyla güneş hemen yakıveriyor cildimizi.
Colomb öncesi yerel tarihin sergilendiği müzeyi gezdik bu sabah. İnka ve Peru’dan geçmiş diğer medeniyetlere ait ilginç ve değişik eserler görmemizi sağladı bu müze sonunda.
Sonra güneşli havadan istifade ederek, şehrin farklı meydanlarını gezdik ve buralarda oturduk.
Maalesef her 3 saniyede bir, bizlere bir şeyler satmaya çalışanlardan dolayı oturduğumuz yerlerden bir şey anlayamadık ama günümüzün seyahat ve turizm kuralları böyle her yerde artık. Zaten Cusco’nun turizmden başka endüstrisi yok, dolayısıyla ekmek parası kazanmak için başka çareleri yok.
Sanırım Asya’dan sonra hiç yerliler gibi görünmediğim yer Peru. Hemen yabancı olduğum anlaşılıyor. Halbuki diğer yerlerde böyle bir durumla pek karşılaşmamıştım.
Şehrin ana meydanını Noel yürüyüşü için hazırlıyorlardı bugün.
Yarın bütün günümüz gökyüzünde, Arjantin’e seyahatle geçecek. Buenos Aires’e gece varacağız. Keşke daha erken varıp, şehirde daha fazla vakit geçirebilseydik.
All photos, Copyright Travelogueress
No comments:
Post a Comment