Search Travelogueress

Friday, 3 September 2010

Almanya

Almanya'ya her gidişimden önce, nedense heyecandan yoksun oluyorum. Neden bilmiyorum. Bu duygu bilinçli oluşan bir duygu değil. Ama her Almanya’ya gidişimden sonra, ne kadar saçma duygular içine girdiğimi anlıyorum.

Belki de bilinçaltında Almanya ve Almanların soğuk olduğunu ve misafirperver olmadıklarını düşünüyorum. Bu gerçekten daha da uzak olamazdı.

Bu ülkeye birçok kez ve hayatımın farklı dönemlerinde gitme firsatım oldu ve her zaman buranın büyüleyici güzelliği ve rahatlığı beni etkiledi.

Alman şehir ve kasabaları yenilik ile zerafeti, tarihle modernliği birleştirmekte. Uğultulu ve heyecanlı bir yaşam tarzı tercihinizse, Berlin, Düsseldorf, Köln ve hatta belki de Frankfurt (Almanya’nın muhtemelen en betonarme ve en az güzel şehri olmasına rağmen) kesinlikle size göre.

Berlin narin tarihi ile büyüleyici. Frankfurt Almanya'nın mali yaşam kaynağı olmasına rağmen, Berlin kesinlikle ülkenin kalbi. Burada sokaklar, restoranlar, kulüpler, kafe ve barlar kalabalık. Dünyaca ünlü hayvanat bahçesi çok tanınmış kutup ayısı Knot’a ev sahipliği yapıyor. Müzeler (Bergama Müzesi Türkiye’den çalıntı eserleri barındırsa da) büyüleyici. Unlü Mısır Kraliçesi Nefertiti’nin büstünu burada görebilirsiniz. Ben Berlin'e 1990'ların sonunda gitmiştim. O zamanlar Doğu ve Batı Berlin arasındaki farklar hala görülebiliyordu. Berlin Duvarı tamamen yıkılmış olsa da, Doğu Berlin’in etkileri hala elle tutulur biçimde çürüyen bina ve sokaklarda fark edilebiliyordu.

Heidelberg, Baden-Baden ve Bonn gibi kentler, belki de herkesin ziyaret edilmesi gereken Alman şehirleri listesinde bulunmayabilir. Ancak, özellikle Baden-Baden gezmeye değer. ünlü termal suları ve kaplıcaları dışında, Baden-Baden evleri Alman’ların yaşamdan nasıl tad aldıklarına dair net bir görüş veriyor. Dusseldorf’tan kısa bir tren yolculuğu mesafesindeki Bonn, meydanı ve insan boyutundaki Beethoven büstü heykeli ile harika.

Eğer sakinlik ve sessizlikten yanaysanız, Almanya size Baden-Baden yakınındaki Buhl gibi bol sayıda güzel ve acımasızca sessiz köyler de sunmakta. Yaşam burada oldukça hareketsiz görünüyor. Ancak, yine de olasılıklarla dolu. Dağlara yakınlığından dolayı kayak yapabilirsiniz, yakınındaki Baden-Baden’da bir spaya gidebilirsiniz, muhteşem Siyah Ormanı gezebilirsiniz ve hemen sınırın ötesindeki güzel Fransız şehri Strasbourg’u ziyaret edebilirsiniz.
Almanya'da en çok etkilendiklerim Rheine ve yemekler olmuştur. Rheine Nehri üzerinde tekne turu size koyu yeşil ve derin ormanlara dalma ve nehir boyunca konumlanmış görkemli kaleleri görme olanağı sağlıyor.

Yemeklere gelince ... Almanlar ağız sulandıran her çesit kek uzmanılar. Ve ana yemek olarak sadece şnitzel ve sosis ile sınırlı değilsiniz. Ben her zaman Almanya’dan ağzım tatlı ve mutlu bir mide ile ayrılmışımdır.
All photos, Copyright Travelogueress

No comments:

Post a Comment