Ah güneşli İspanya! Gerçek bir güzellik. Modern olduğu kadar tarihsel özelliklerle dolu. Burada dört mevsimi yaşayabilirsiniz. Hem plajlar var, hem dağlar. Sanat ve hayat dolu şehirlerin yanı sıra, parke taşlı, labirentli dar sokaklı, Binbir Gece Masalları’ndan çıkma iç avlulu konaklarla dolu köyler de var.
Bu yüzden, birçok yönüyle İspanya’yı, farklılıklara rağmen Türkiye'ye benzetiyorum.
İspanya'nın her köşesinde gerek duyduğunuz her şeyi ve farklı şeyleri de bulabilirsiniz. Burada hiçbir bölge birbirinin aynı değil. Madrid, Toledo, Barselona, Endülüs ...tümü birbirinden tamamen farklı ülkeler gibiler.
Dünyadaki en favori şehirlerim listesinde Sevilya’yı en üst sıralara koyuyorum. Karmen’in şehri zerafet, hoş insanlar, egzotik evler ve güzel portakal ağaçları ile dolu. Tek kelimeyle çarpıcı!
İspanya Yahudi ve Müslüman geçmişiyle barış içinde olmasa da, bu zengin tarihin egemenliği hala görülebiliyor. Dünyanın en önemli geometrik ve mimari miraslarından biri olan Kordoba’daki La Mezquita’nın ortasına inşa edilmis tatsız şapel (şapellere saygısızlık etmek istemem, sadece bu şapelin tarzını kastediyorum) ve her gıda maddesinin içinde domuz eti ürünleri kullanılmasi cabası. Zarif minareler kilise çan kulelerine dönüştürülmüs. Sürprizli Endülüs evleri ve sarayları Kuzey Afrika mimarisinden ilham almış.
Aslında İspanya deyince genel olarak ilk akla gelenler Endülüs’e dair özelliklerdir... Yahudi, Çingene ve Müslüman geçmişe sahip flamenko, Al Hambra Sarayı, La Mezquita vesaire… Tabii boğa güreşlerini de unutmamak lazım. Birçok İspanyol bu acı, kan ve hayvan eziyetini içeren barbarca geleneğe hala tutkuyla bağlılık gösteriyor.
Tabii ki, Gaudi’nin Barcelona'daki olağanüstü mimari eserlerine ve İspanyolların Park Güell örneğindeki gibi sanatsal yeniliğe bağlılığına dikkat çekmemek haksızlık olur.
Ozellikle Carlos Ruiz Zafon’un “Rüzgar’ın Gölgesi”ni okuduktan sonra Barcelona’yı ziyaret ediyorsanız, bu halkın sanatsal derinliğini takdir etmemeniz mümkün değil.
Sahil bölgesi olan Costa del Sol’un kalabalık ve betonarme otellerle kirletilmiş olması gerçekten çok yazık.
İspanya herkes için bir şeyler sunuyor ve ciddi olarak yerleşmeyi düşünebileceğim bir yer. Beni tek endişelendiren yemekler. Akdeniz iklimi sayesinde meyve ve sebzeler çeşitli olmasına rağmen, İspanyol mutfağındaki et ürünlerinin hakimiyeti vejetaryenlerin hayatını zorlaştırıyor.
Cebelitarık, İspanya'yanın toprakları içinde ama Birleşik Krallık’a ait küçük bir kaya parçası üzerine kurulu. Sadece meraktan ziyaret edilecek bir yer. Burada İspanya’nın ortasında iki lisanlı bir nüfusa sahip olan minik bir İngiltere bulacaksınız. Mağaralar ve serbestçe dolaşan maymunlar dışında burada yeni bir deneyim yaşamayı beklemeyin. Cebelitarık sadece İspanyollar için siyasi bir hayal kırıklığı, İngilizler için ise inatçı bir kuvvet gösterisi...
All photos, Copyright Travelogueress
All photos, Copyright Travelogueress
No comments:
Post a Comment