Perşembe 8 Nisan 2010
İran’daki son tam günümüz. Yarın sabahın erken saatlerinde THY uçağına binip, eşarbımı ve mantomu çıkarıp, saçlarımı açmak için ve gerçek özgürlüğe geri dönmek için sabırsızlanıyorum.
Şu anda Kum’dayız. İran’ın en dindar şehirlerinden biri ve buradaki son durağımız. İsfahan'dan Kum'a doğru gelirken çöl sıcağının yakıcılığı altında Abyane ve Keşan’da durakladık.
Abyane geçmişte Zoroastraların (şimdi Müslüman olmuşlar), tarihi bir İran köyü diye tanıtılıyor. Kırmızı toprak ve kiremitlerden inşa edilmiş köy evlerinden, yine tertemiz sokaklardan, bir ateş tapınağından oluşuyor.
Pek de bir özelliği ve güzelliği yok açıkçası. Tek farkı, bu köyün kadınları İran’ın diğer bölgelerinden farklı olarak (tüm kadınlar pantolon giyiyor) diz boyunun biraz altında etek giyiyorlar ve başlarını hep aynı, kırmızı çiçekli beyaz bir eşarpla örtüyorlar. Ama en büyük fark, kadınların bacaklarının görülebilmesi.
Sonraki durağımız Keşan ilk başta oldukça hayal kırıklığına uğratıcıydı, çünkü Doğu Anadolu'daki herhangi bir kasabadan pek farklı olmayan betonarme ve çarpık yapılaşmadan muzdarip olmuş şehrin yeni kısımları. Tabii oldukça kuru ve sıcak. Buradaki ilk durağımız Safeviler tarafından yapılmış Fin Bahçeleriydi.
Yeşil bahçelerin içinde Safevi ve Kaçarlar tarafından inşa edilmiş köşkler var.
Sonra eski Keşan bölgesine gittik. Eski Keşan çok daha özellikli. Ev ve binalar yine toprak ve kiremitlerden yapılma.
Yoğun bir Orta Asya havası var. Ağa Bogorz Camii'nin mimarisi ve seramikleri oldukça ilginç ve hoş.
Hayalimde Özbekistan’daki camilerin de bu tipte olduğunu düşünüyorum. Daha sonra Tövbe Tövbe isimli zengin bir Keşanlı ailenin (eski) evini gezdik. Ev bir saraydan (özellikle daha önce gördüğümüz Safevi saraylarından) farksız.
Kum da herhangi bir şehir. Çok dindar olması ve Şiiler için önemli olan imam kabirleri dışında özelliksiz, beton yığını ve kalabalık bir şehir. Ama insan yüzleri, gözlerin çekikliğinden daha çok Türkmenlere, Orta Asyalılara benziyor.
Bakalım bundan sonraki seyahat nereye ve de seyahati yazabilmek için yaşayabilecek miyim...
All photos, Copyright Travelogueress
All photos, Copyright Travelogueress
No comments:
Post a Comment