Search Travelogueress

Monday, 6 January 2014

Komo Gölü ve Portofino, İtalya

21 Aralık 2013, Cumartesi
Perdelo, Varenna, Komo Gölü, İtalya
17 yıl sonra tekrardan ilk defa Milano Havaalanı’na iner inmez ilk dikkat çeken yerlilerin hiç zoraki olmayan doğal şıklıklarının ön plana çıkmasıydı ve maalesef 9 yıl önceki İtalya seyahatim gibi kış mevsimine denk geldiğimiz için havanın oldukça soğuk, kapalı ve yağmurlu oluşuydu.

Kiraladığımız arabayla Milano’nun içine hiç girmeden, Kuzey İtalya’nın sanayi bölgelerini geride bırakıp, iki saatlik bir sürüşten sonra Komo Gölü etrafındaki Varenna kasabasına bağlı Perdelo Köycü’nde kiraladığımız daireye vardık. Kışın havanın erken kararmasıyla, tırmandığımız keskin, dolambaçlı ve sisli yollar ilk başta ürkütücüydü. Dağların içine oyulmuş kilometrelerce uzunluktaki ve bol sayıdaki tüneller ise oldukça etkileyici.
Varenna ’da Quattro Pass isimli restoranda leziz bir aksam yemeğiyle yorgunluğumuzu attık ve 27 aylık kızım L. itiraz etmeden kolayca uykuya dalınca oldukça iyiydik. Ancak şu anda tuvalet eğitiminden geçtiği için gece 4’te tuvalet isteğiyle uyandı ve sabah 7’ye kadar tekrar uyumadı. Bu nedenle bugüne biraz yorgun başladık.
Ancak kaldığımız dairenin panjurlarını açıp, karşımızda muhteşem kar kaplı dağların ve Komo Gölü’nün manzarasını görünce, kendimizi tekrardan iyi hissettik. 
Bizi Bellagio kasabasına götürecek feribotla zamanımız uyuşmayınca, gezimize karayoluyla devam etme kararı aldık.
Gün içinde Varenna’nin sevimliliği daha bir belli oluyordu. Bellagio ise sevimli, şık, romantik, tam bir İtalyan kasabası. 
Yolda Lecco gibi büyükçe şehirlerden geçince oldukça şaşırdım açıkçası. Güzelim, beyaz kaplı İtalyan Alplerinin eteklerinde ve Avrupa’nın en derin gölü, koca Komo’nun etrafında sadece küçük köyler ve kasabalar görürüz sanmıştım. Yol boyunca dağ, gol ve yeşillik manzarasının güzelliği ve ihtişamı yanında, yer yer muhteşem, yer yer zarif 19. yüzyıl İtalyan villa mimarisin birçok örneğini görmek araba sürüşünü çok zevkli kılıyor. 
Ancak Laglio’daki George Clooney’e ait villa ya da Lenno’da çekilmiş Casino Royale isimli James Bond ve Star Wars filmlerinin mekânı olarak kullanılmış villayı yoldan görmek mümkün değil. Çoğu villayı gölden görmek daha kolay ve anlamlı olsa gerek. Komo şehri Komo Gölü etrafındaki en büyük ve kalabalık yerleşim. Tiyatrosu, tren istasyonu, okulları, bankaları, iş yerleriyle tam bir büyük şehir.
Komo ’ya yakın Menaggio kasabası çevresinde villalarin ihtişamını yoldan görmek çok daha kolay. Bu şaşırtıcı genişlikteki gölün etrafındaki yollar, karlı dağ manzarasını varsaymazsak, İstanbul’daki Ortaköy -Sarıyer arasındaki Boğaz yolunu inanılmaz andırıyor.

22 Aralık 2013, Pazar, Perdelo, Varenna, Komo Gölü
Bu bölgeye kesin yaz, sonbahar ya da ilkbaharda gelinmeli. Ancak o dönemlerde yoğun sis, yağmur ve soğuk hava ile karşılaşılmadan rahat rahat manzaranın tadı çıkarılabilir ve görülmesi gereken yerler görülebilir. En iyi şekilde ancak gölde yapılan gezilerle görülebilen villalar, Cernobbia bölgesi ve doğayı algılayabilmek için kiralanan tekneler Nisan-Mayıs aylarından önce çalışmıyorlar. Burası bir dağ merkezi olsa da, kayak olmadığı ve özelliği gölün etrafındaki villalar, mimari ve doğa olduğu için kış yerine diğer mevsimlerde gelmek daha iyi olur.

24 Aralık 2013, Salı, Portofino
Yoğun sisli Varenna ve Komo Gölü’nü geride bırakıp, yaklaşık 4 saatlik yorucu, sağmak yağış altında bir araba yolculuğu sonunda Cinque Terre Milli Parkı’na vardık. Ancak burada mevsimin büyük azizliğine kapılarak, yoğun sis nedeniyle hiçbir şey göremedik ve açıkçası bu hava koşulları altında keskin dönemeçli dağ yollarında daha fazla araba kullanmak istemediğimizden, bu akşamki ve son durağımız olan Portofino ’ya doğru yola çıktık.
Bu bölgeye ve son olarak Portofino ‘ya vardığımızda, keşke bütün kış tatilimizi Portofino ’da geçirseymişiz dedik. Burada hava çok daha yumuşak, güneş yüzünü gösteriyor ve deniz, kayalıklar, sahiller, ormanlar, yamaçlar ve mimari muhteşem.
Kaldığımız otel Domina Piccolo Hotel’in 208 numaralı odasından harika bir deniz manzaramız var. 
Otel dıştan tipik bir İtalyan villasını andırsa da, içi modernize edilmiş.
Portofino ününe yaraşır sevimlilikte bir kasaba. 
En sonunda burada dinlenebilecekmişiz gibi geliyor.


Geçen yıl bugün Los Angeles’taydık. 25’I ise benim için özel ve asla unutulmaz bir gündü. Ama sanki bir ömür önceydi, geçen yıl değil. Son yıl içinde neler oldu neler…
All Copyright Travelogueress.blogspot.com

No comments:

Post a Comment