Search Travelogueress

Friday, 6 August 2010

İrlanda

"Zümrüt Adasi", ünvanına yaraşır bir şekilde gerçekten zümrüt yeşilinde. ülkenin en baskın özelliği, zengin yeşille kaplı olması. Hava yaz aylarında dahi Ingiltere’den daha gri ve yağmurlu olmasına rağmen, itibarı İrlanda Denizi ötesindeki komşusu kadar kötü değil.

Belki de çarpıcı doğal peyzaj, dost canlısı halk, muhteşem İrlanda müziği ve dansı iklimin bu özelliklerini gölgeliyor.

Dublin herhangi bir Avrupa kentinden farklı değil, ancak İrlanda’yi İrlanda yapan, başkent dışındaki yerler.

Dublin’e kısa mesafede olan Glendalough, Keltik mirasıyla dolu gizemli ve küçük bir kasaba. Fakat yine de, tepelerin, ormanların ve akarsuların güzelliği tarihi eserleri gölgeleyebilir.

Eğer kasabadaki küçük ana dükkanın önündeki Keltik labirentini bulursanız, bu labirentte hayatın anlamı ya da yaşam amacınızı kavramak için bir meditasyon yürüyüşü yapın.

Bu labirent bir Amerikan üniversitesinden gelen gönüllü bir grup öğrenci tarafından inşa edildi. Eşim de onlardan biriydi. Labirentin inşasından sonra eşimle labirenti beraber ziyaret etme fırsatımız olduğunda ben de meditasyon yürüyüşümü yaptım. Erdiğim sonuç aslında oldukça basitti. Bu küçük labirentteki yaklaşık 20 dakikalik yürüyüşümden sonra vardığım cevap "cömertlik”ti.

Glendalough’dayken, uzun gri sakallı ruhani profesör Kevin tarafindan nazikçe küçük kulübelerinde akşam yemeğine davet edildik. Eşim Kevin’i İrlanda’ya yaptığı önceki ziyaretinden tanıyordu. Kevin'in o zamanki nişanlısı, (şimdi eşi), Una bizim için hoş bir tavuk yahnisi hazırlamıştı. Una’nın Sinead O'Connor’a tıpatıp benzediği dikkatimi çekmişti. Küçük kulübede yemeğimizi yerken, sağnak yağmurun pencerelere sert vuruşları aklımda kalmış bugüne kadar.

Aran Adaları, adanın en batı köşesinde ve gerçek İrlanda deneyimi için ziyaret etmeye değer. Galway şehrinden feribota binmeden önce Inis Mor (Aran Adaları’ndan biri) yol üstünde kırmızı ve mavi kapılı beyaz kulübelerden oluşan İrlandalı köylerinden geçmiştik.

Inis Mor’da zevkle dolaşmak için bisiklet kiralayabilirsiniz. Balina avcılığı geçmişi olan bu adada, plajlarda deniz aslanlarına rastlayabilir, inanılmaz muhteşemlikte koyunlarla karşılaşabilir, adada sadece bir tane bulunan restoranda yemek yiyebilir ve adada yine sadece bir tane bulunan İrlanda pubında sıcak viski veya Guinness içerken, adalıların aniden söylemeye başladıkları yerel şarkıları dinleyebilirsiniz. Adanın en yüksek zirvesine de gitmelisiniz. Güçlü rüzgarlar bir boğayı uçurup okyanusa atacak kadar kuvvetli. O yüzden dikkat etmelisiniz. Ziyaretçiler düşmemek icin emekleyerek tepe kenarına ulaşıyor ve Atlantik Okyanusu'nun yüksek dalgalarına tepenin en ucundan tanık oluyor. Oldukça heyecan verici bir deneyim!

No comments:

Post a Comment