Search Travelogueress

Tuesday, 1 June 2010

Hayallerden Farklı, Gerçeklerin Acımasız Olduğu Ülke Hindistan

Hint kültürüyle çevrelenmiş durumdayım. Amerika’da üniversitede okurken Hint arkadaşların ülkeleri hakkında bitmez tükenmez hikayeleri, şimdi yaşadığım İngiltere’de sokaklarda her iki kişiden birinin Hint kökenli oluşu, sinemalarda sürekli oynayan Bollywood filmleri, Hint restoranları, Hint zenginlerinin dünya ekonomisinde büyük rol oynamaya başlaması, ülkenin hızla gelişiminin Cin’le kıyasıya yarışı tarihi eserlerinin güzelliğinden dolayı zaten ilgi çeken Hindistan’ı daha da çekici kılıyor.


Hindistan’a gideceğim ve benim için çok farklı olan bir kültürü tadacağım için çok heyecanlıydım. Benden önce ülkeyi ziyaret etmiş olan tanıdıklarım ve Hintli arkadaşlarım ülke hakkında hep güzel izlenimler aktarmıştı. Gördüğüm resimler hep çok gizemli, renkli ve görkemliydi. Okuduğum kitaplar heyecanlı, esrarengiz ve zengindi. Ne yazık ki, Hindistan seyahatim boyunca ve bugün geriye dönüp baktığımda, gezimde olumlu tecrübeler yaşamadığımı hatırlıyorum.


Turist akımına uğrayan ve hiç reklam yapmadan ziyaretçi çeken bu ülkede turizmciler oldukça kaba ve umursamaz olabiliyor. Havaalanında dahi kolayca görülebilen hamam böcekleri, 5 yıldızlı otellerde bile sunulan kirli çarşaflar, sokaklardaki buram buram dışkı kokusu, tren istasyonlarında ayakaltında dolaşan sıçanlar oldukça rahatsız edici. Farklı bir kültür ve ülkede olduğumu kendime hatırlatarak bunları gözardı etmeye çalıştım. Yine de bahsedilen onca gelişmeye rağmen evsiz insanların çokluğu ve yerli zenginlerin yemek artıklarını bile sokaklarda yaşayanlarla paylaşmayı reddetmesi büyük hayal kırıklığı yaratıyor.

Tüm bu gerçekleri görmezden gelmeye ve Hint kültürünü olduğu gibi kabul etmeye hazır hissediyorsanız, heyecanlı bir seyahat geçirebilir, eşsiz tarihi eserleri ziyaret edebilirsiniz. Koşulsuz aşkın en romantik sembolü Taj Mahal, Moğol İmparatoru Akbar’ın kendi egosunu tatmin etmek için inşa ettirdiği gizemli Fatepursikri ve burada Türk prensesi Sultana’nin haremi, pembe şehir Jaipur ve bu şehirde maharacalar tarafından inşa edilmiş Amber Sarayı herkesin ömründe en az bir kere görmesi gereken etkileyici eserler. Buralarda kendinizi 1001 Gece Masalları içinde kolayca hayal edebilir, Osmanlı mimarisi ve kültürüyle benzerlikler bulabilir, karşılaştırmalar yapabilirsiniz. Sokaklarda rahatça gezinen boğa, maymun, domuz ve diğer envai çeşit hayvan renkli bir görüntü oluştururken, gökyüzünde özgürce uçuşan doğan, kelaynak, papağan ve ağaçkakan gibi kuşlar gezginlere Hindistan’da olduklarını hatırlatıyor. Karşınıza çıkabilecek olumsuzluklara kendinizi hazırlayabilirseniz, Hindistan’ın görülmesi gereken farklı bir dünya olduğu şüphesiz.

All photos, Copyright Travelogueress

No comments:

Post a Comment