POLAND: The Merger of Pain and Hope

Even as a relatively recent member of the European Union, the Polish authorities still look at foreigners with suspicion as if for the sake of the old days. You need to prepare yourself for the likelihood of intense questioning at the customs but as soon as you manage to enter the country, you will find yourself in a land full of surprises.


The leftover spirit of the old political regime can still be felt in the bronze statues and wide boulevards of the capital city Warsaw. The city, which was completely destroyed in World War II, has been loyally rebuilt like the original. This capital, which is clean, a dynamic economic centre and equipped with cultural activities, quickly eliminates all prejudices you may have against the former Eastern Bloc countries.

Luckily the most famous Polish city, Krakow did not get its share of the war and yet it has marked its place in history as the birthplace of famous figures such as Copernicus and Pope Jean-Paul II. With its cobblestone streets, Bohemian-style inspired buildings and street performers you will encounter on every corner, Krakow is a city, which will caress your soul. You can taste the Ashkenazi cuisine in the Jewish quarter, sample dumplings in the famous “milk bars” for the cheapest rates. Visit the Wawel Castle to learn more about the pre-war history of Poland. In the castle’s Islamic Art Gallery, you can see some examples of carpets, weapons and tents left behind by the Ottomans in Vienna. One of the seven chakras important in Hinduism is also located in the courtyard of this castle.

Visiting the Auschwitz and Birkenau concentration camps, which are only one hour away from Krakow is a humane must. Touring these two camps will educate and influence you more than any book you may read or any movie you may see about this dreadful shame. Your eyes are sure to be filled with tears and the experience will never leave your memory.

The safest way to travel in Poland is by its clean, fast and frequent trains. This way, you also get to see the country’s rural landscape and villages.
All photos, Copyright Travelogueress

POLONYA: Acıların ve umudun buluştuğu ülke

Kendisinin sonunda Avrupalı olduğunu Birliğe tastik ettirmiş olan Polonya, eski günlerinin hatırına hala yabancılara şüpheyle bakan bir toplum. Gümrükte Polonya’da vaktinizi nasıl geçireceğiniz ve nerede kalacağınıza dair soruları detaylı bir biçimde sıkılmadan cevap vermeye, ancak ülkeye girer girmez de sürprizlerle dolu bir ülkeyi gezmeye hazırlıklı olun.

Eski siyasi rejimin kalıntıları başkent Varşova’nın geniş bulvarlarında ve bronz heykellerinde hissedilebiliyor. 2. Dünya Savaşı’nda tamamen yerlebir edilmiş olan şehir sıfırsan aslına sadık kalınarak yeniden inşaa edilmiş. Bu temiz, kültür etkinlikleriyle donanmış, ekonomik aktivitelerle hızla dünyaya açılan şehir eski Doğu Bloku ülkelerine karşı sahip olabileceğiniz tüm önyargıları ortadan kaldırıyor.

Savaştan Varşova kadar nasibini almamış olan Krakow kenti, tarihe damgasını vurmuş Copernicus ve Papa 2. Jean Paul gibi isimlerin doğumyeri. Arnavut kaldırımlı sokakları, Bohemya tarzından esinlenmiş binaları ve her köşe başında karşılaşacağınız sokak sanatçılarıyla Krakow ruhunuzu okşayacak bir şehir. Yahudi mahallesinde Eskinazi mutfağından örnekler tadabilir, Polonya’nın meşhur ‘süt barlarında’ içine her türlü malzemenin katıldığı mantılardan çok ucuz fiyatlara yiyebilirsiniz. Wawel Kalesi’ni ziyaret edip Polonya’nın savaş öncesi tarihinden çok şeyler öğrenebilirsiniz. Wawel Kalesi’ndeki İslami Sanatlar Galerisinde, Osmanlıların Viyana’yı terkederken arkalarında bırakmış oldukları halı, silah, çadır örneklerini görmeniz mümkün. Hindular için önem taşıyan dünyadaki yedi çakradan biri de Wawel Kalesi’nin avlusunda bulunuyor.

Krakow’a bir saat mesafedeki Auschwitz ve Birckenau’yu gezmek herkesin insalık borcu. Gözyaşlarıyla dolu geçecek, hayatınız boyunca aklınızdan çıkaramayacağınız bu iki esir kampının turu ziyaretçileri hiçbir kitapta okuyamayacakları ya da hiçbir filmde göremeyecekleri kadar eğitiyor ve etkiliyor.

Polonya’da seyahat etmenin en güvenli yolu temiz, hızlı ve sık olan tren. Böylece ülkenin doğasını ve köylerini de görme fırsatınız olacaktır.
All photos, Copyright Travelogueress